24 Haziran 2009 Çarşamba

DU BAKALIM!

Bakarız, du bakalım, gün doğmadan neler doğar, yarın ola hayrola, sabah bi gözümüzü açalım bakarız (bu annemin favorisi)...ve daha bir çoğu ve türevi...

İtiraf ediyorum: Ben çocukluğumdan beri bütün bu "her an ölebilirizi" insana "danggg" diye habire hatırlatan kelime ve deyişlerden nefret ediyorum...

Yarını hatta gelecek hafta ve haftaları!!! bugünden planlıycak kadar plancı-programcı bir şahsiyet olunca, haliyle bu kelimeleri sık sık duyuyorsunuz...Tamam elbet ölücez de kardeşim, ne diye bana bunu habire hatırlatıyorsunuz...

Klasik olucak ama tabii bütün bu deyişler, atasözleri, vs. insanların yaşadıkları ve tecrübe ettikleriyle ilgili, katılıyorum...ama mesela ben bugünden yarın gitmek istediğim filmi, akşam ne yiyiceğimi, 1 ay sonraki arkadaşımın düğününe ne giyiceğimi, ya da gelecek sene tatile gitmek istediğim yeri planlamak istiyorum!!! Belki ben böyle mutluyum, küçük/büyük gelecek planları mutlu ediyor, hayata bağlıyor beni...

Ama yok...izin vermiyorlar ki...

Aslı: Anne yarın sinemaya gidelim mi?

Aslı'nın annesi :) : Sabah bi gözümüzü açalım

Aslı: Yunuus, yarın akşam şurda yemek yiyelim mi?

Yunus: Bi yarın olsun...

Aslı: Babaaa, şunu alabilir miyim? (ki bu küçükken sorduğum en sık soruydu)

Aslı'nın babası :) : Du bakalım :)

Hep mi kaderci insanlaaar sarar etrafımı ya!!!...imdaaaaaat :)

1 yorum:

  1. Aslıcım, yalnız değilsin, sana şiddetle katılıyorum, insanın yrn veya sonraki günlerde ne yapıcağını bilmesi ve şayet sevdiği bişeyi yapıcaksa bunun için sabırsızlanma fırsatı bulmasını bizim gibi düşünmeyenler bilemezler :))

    YanıtlaSil